24 Nisan 2009 Cuma
Aşk Dediğin Yoksulluktur!
Geri Dönen Sevgiliye Mektup!
8 Nisan 2009 Çarşamba
KLAVYE KISAYOLLARI
Klavye kısayolları
Klavye kısayolları Photoshop'ta daha üretken olmanızı sağlar. Burada listelenen varsayılan kısayolları kullanabileceğiniz gibi kendi gereksinimlerinize uygun kısayollar da ekleyip özelleştirebilirsiniz.
KaynakİSTEĞE BAĞLI EKLENTİLER
Photoshop, uygulamanızla birlikte yüklenmemiş olan isteğe bağlı birçok eklenti, uzantı ve hazır ayar içerir. Bu öğelerin çoğunu uygulama diskinizin Goodies klasörü içinde bulabilirsiniz. Şekerlemeler klasörü ayrıca, eklentilerin ve hazır ayarların yüklenmesi ile ilgili olanların yanı sıra ek veya daha eski eklentilerin yükleneceği yerle ilgili talimatlar içeren OptionalPluginsReadMe adlı bir PDF dosyası da içerir.
- Resim paketleri ve kişi sayfaları
- Web fotoğraf galerileri oluşturma
- Nesneyi arka planından ayıklayın
- Desen Oluşturucu kullanarak desen üretme
- TWAIN arabirimini kullanarak görüntüyü içe aktarma
GÖREVLERİ OTOMATİKLEŞTİRME
Görevleri otomatikleştirme
Görevlerin otomatikleştirilmesi size zaman kazandırır ve birçok türden işlemde tutarlı sonuçlar sağlar. Photoshop, eylemleri, damlacıkları, Toplu İş komutunu, komut dosyası oluşturmayı, şablonları, değişkenleri ve veri kümelerini kullanarak görevleri çeşitli şekillerde otomatikleştirmenizi sağlar.
- Eylemlerle otomatikleştirme
- Eylem oluşturma
- Dosyaları toplu işleme
- Komut Dosyası Oluşturma
- Verilere dayanan grafikler oluşturma
3B VE TEKNİK GÖRÜNTÜLEME
3B ve teknik görüntüleme
Adobe Photoshop CS4 Extended, birçok 3B dosyası formatını destekler. Varolan 3B nesneleri işleyebilir ve birleştirebilirsiniz, yeni 3B nesneleri oluşturabilirsiniz, 3B dokular oluşturabilirsiniz ve bunları düzenleyebilirsiniz ve 3B nesneleri 2B görüntülerle birleştirebilirsiniz.
Adobe Photoshop CS4 Extended aynı zamanda teknik görüntüleme analizi ve düzenlemesiyle ilgili güçlü araçlar sağlar; bunlar arasında MATLAB bütünleştirmesi, DICOM tıbbi görüntüleme formatları desteği ve güçlü görüntü geliştirmesi için görüntü yığın teknolojisi sayılabilir. Ölçme araçları, karmaşık görüntü içeriğini hassas bir şekilde ölçmenizi ve ölçüm verilerini kaydedip dışa aktarmanızı sağlar.
- 3B genel bakış (Photoshop Extended)
- 3B düzenleme ve 3B çıkış (Photoshop Extended)
- DICOM dosyaları (Photoshop Extended)
- Ölçü (Photoshop Extended)
- Görüntüdeki nesneleri sayma (Photoshop Extended)
- Photoshop ve MATLAB (Photoshop Extended)
- Görüntü Yığınları (Photoshop Extended).
VİDEO VE ANİMASYON
Video ve animasyon
Adobe Photoshop CS4 uygulamasında, hareket ve değişiklik oluşturmak için görüntü katmanlarını değiştirerek kare tabanlı animasyonlar oluşturabilirsiniz. Pek çok hazır ayarlı piksel boyut oranından birini kullanarak videoda kullanmak üzere görüntüler de oluşturabilirsiniz. Düzenlemeyi yaptığınızda çalışmanızı animasyonlu GIF dosyası ya da Adobe Premiere Pro veya Adobe After Effects gibi birçok video programında düzenleyebileceğiniz PSD dosyası olarak kaydedebilirsiniz.
Adobe Photoshop CS4 Extended uygulamasında rötuş ve düzenleme için video dosyalarını ve görüntü dizilerini içe aktarabilir, zaman çizelgesi esasında animasyon oluşturabilir ve çalışmanızı QuickTime, animasyonlu GIF veya görüntü sırası olarak dışa aktarabilirsiniz.
- Photoshop'ta video ve animasyon
- Video görüntüleri oluşturma
- Video dosyalarını ve görüntü sıralarını içe aktarma (Photoshop Extended)
- Video çekimini yorumlama (Photoshop Extended)
- Video katmanlarında kareleri boyama (Photoshop Extended)
- Video ve animasyon katmanlarını düzenleme (Photoshop Extended)
- Kare animasyonları oluşturma
- Zaman çizelgesi animasyonları oluşturma (Photoshop Extended)
- Video ve animasyon önizleme
- Video ve animasyonların kaydedilmesi ve dışa aktarılması
WEB GRAFİKLERİ
Web grafikleri
Adobe Photoshop CS4'teki web araçları tek tek web grafiklerini veya tam sayfa mizanpajlarını tasarlamanıza ve en iyileştirmenize yardımcı olabilir.
- Web grafikleriyle çalışma
- Web sayfalarını dilimleme
- Dilimlerde değişiklik yapma
- Dilim çıktı seçenekleri
- Görüntüleri en iyileştirme
- Web grafikleri:en iyileştirme seçenekleri
- Web grafikleri için çıktı ayarları
YAZDIRMA
Yazdırma
Yazdırma görüntünüzü çıktı aygıtına gönderme işlemidir. Kağıda veya filme (pozitif veya negatif), baskı plakasına veya doğrudan dijital yazdırma baskısına yazdırabilirsiniz. Yazdırmadan önce, Yazdır iletişim kutusundaki renk yönetimi seçeneklerini kullanarak görüntünüzün tam renkli önizlemesini görüntüleyebilirsiniz.
GÖRÜNTÜLERİ KAYDETME VE DIŞA AKTARMA
Görüntüleri kaydetme ve dışa aktarma
Adobe Photoshop CS4 birçok farklı çıktı gereksinimine karşılık vermek için çeşitli dosya formatlarını destekler. Görüntünüzü bu formatlardan herhangi birinde kaydedebilir ya da dışa aktarabilirsiniz. Dosyalara bilgi eklemek, birden fazla sayfa mizanpajı hazırlamak ve diğer uygulamalarda görüntü yerleştirmek için Photoshop'taki gelişmiş özellikleri kullanabilirsiniz.
- Görüntüleri kaydetme
- PDF dosyaları kaydetme
- Diğer formatlardaki dosyaları kaydetme ve dışa aktarma
- Dosya formatları
- Meta veriler ve notlar
- Digimarc telif hakkı koruması silme ya da görüntüleme
- Photoshop görüntülerini diğer uygulamalara yerleştirme
YAZI
Yazı
Adobe Photoshop CS4 uygulamasında Yazı, vektör tabanlı yazı anahatlarından, yani bir yazı tipindeki harfleri, sayıları ve sembolleri tanımlayan matematiksel şekillerden oluşur. Birçok yazı tipi birden çok formattadır; en sık kullanılan formatlar Type 1 (PostScript fontları da denir), TrueType, OpenType, New CID ve korumasız CID (sadece Japonca) formatlarıdır. Photoshop uygulaması, vektör tabanlı yazı anahatlarını korur ve yazıyı ölçeklendirdiğinizde ve yeniden boyutlandırdığınızda, PDF veya EPS dosyası kaydettiğinizde veya görüntüyü PostScript yazıcıda yazdırdığınızda bunları kullanır. Dolayısıyla, yazıdaki hatların kenarları düzgün ve çözünürlükten bağımsız olur.
- Yazı oluşturma
- Metin düzenleme
- Karakterleri formatlama
- Fontlar
- Satır ve karakter aralığı
- Yazıyı ölçeklendirme ve döndürme
- Paragrafları formatlama
- Yazı efektleri oluşturma
- Asya dillerinde yazı
FİLTRELER
Filtreler
Görüntülere özel efektler eklemek için veya fotoğrafları keskinleştirmek gibi sık kullanılan görüntü düzenleme görevlerini gerçekleştirmek için filtreler kullanabilirsiniz. Bu bölümde Adobe Photoshop CS4 filtrelerine ve bunların görüntülere nasıl uygulanacağına yönelik genel bir bakış sunulmaktadır. Bazı filtrelerin kullanımı hakkındaki ayrıntılı bilgileri diğer bölümlerde bulabilirsiniz. Keskinleştirme, Bulanıklaştırma, Mercek Düzeltmesi, Mercek Bulanıklığı, Parazit Azaltma, Sıvılaştırma ve Ufuk Noktası filtreleri hakkında bilgi edinmek için Adobe Yardımı'nda arama yapın.
KaynakÇİZİM
Çizim
Çizim araçları (Kalem ve şekil araçları) vektör şekilleri oluşturmanıza ve düzenlemenize olanak verir. Şekillerle, şekil katmanlarında ve yollar olarak çalışabilirsiniz; ayrıca boyama araçlarıyla düzenlenebilecek rasterleştirilmiş şekiller de oluşturabilirsiniz. Çizim araçları, Web sayfalarında kullanılan düğmeler, gezinme çubukları ve başka öğeleri kolayca oluşturmanıza olanak verir.
- Vektör grafikleri çizme
- Şekil çizme
- Kalem araçlarıyla çizim
- Yolları yönetme
- Yolları düzenleme
- Yollar ve seçim kenarlıkları arasında dönüştürme
- Yollara renk ekleme
BOYAMA
Boyama
Boyama görüntü piksellerinin rengini değiştirir. Boyama araçlarını ve tekniklerini görüntülerde rötuş yapmak, alfa kanallarındaki maskeler oluşturmak ve bunları düzenlemek, video karelerinde rotoscope tekniğini kullanabilir ve orijinal resmi boyayabilirsiniz. Fırça türleri, fırça hazır ayarları ve birçok fırça seçeneği, ilgi çekici boyama efektlerini üretmek veya geleneksel ortamla çalışma benzetimini yapmak için yaratıcı kontrol sağlar. Yüksek Dinamik Aralık (HDR), Boya Fırçası, Kurşun Kalem, Leke, Keskinleştir, Bulanıklaştır, Damga, Geçmiş Fırçası, Desen Damgası ve Silgi olmak üzere kanal başına 32 bit görüntülerde çeşitli boyama araçlarıyla çalışabilirsiniz.
- Boyama araçları
- Fırça hazır ayarları
- Fırçalar oluşturma ve bunları değiştirme
- Karıştırma modları
- Degradeler
- Seçimleri, katmanları ve yolları doldurma ve konturlama
- Desenler oluşturma ve yönetme
KATMANLAR
Katmanlar
Katmanlar, birçok görüntü oluşturma iş akışının yapı taşlarıdır. Basit görüntü ayarlamaları yapıyorsanız katmanlarla çalışmanıza gerek olmayabilir, ancak katmanlar verimli çalışmanıza yardım eder ve geri dönüşlü görüntü düzenlemesinde önemlidir.
- Katman Temelleri
- Seçme, gruplama ve bağlama katmanları
- Katmanları taşıma, yığınlama ve kilitleme
- Katmanları yönetme
- Opaklığı ve karıştırmayı ayarlama
- Katman efektleri ve stiller
- Ayarlama ve dolgu katmanları
- Geri dönüşlü düzenleme
- Katman bileşenleri
- Maskeleme katmanları
SEÇME VE MASKELEME
Seçme ve maskeleme
Görüntünün bazı parçalarına değişiklik uygulamak istiyorsanız önce o parçaları oluşturan pikselleri seçmeniz gerekir. Adobe Photoshop CS4'te pikselleri, Seçim araçlarını kullanarak veya maske üzerinde boyama yapıp maskeyi seçim olarak yükleyerek seçersiniz. Photoshop'ta vektör nesnelerini seçmek ve bunlarla çalışmak için kalem, seçim ve şekil araçlarını kullanırsınız. Bu bölümde piksel seçme araçları ve teknikleri anlatılmaktadır.
- Seçim yapma
- Piksel seçimlerini ayarlama
- Seçilen pikselleri taşıma ve kopyalama
- Nesneleri silme ve ayıklama
- Kanallar
- Seçimleri kaydetme ve maskeleri kullanma
- Kanal hesaplamaları
RÖTUŞ VE DÖNÜŞTÜRME
Rötuş ve dönüştürme
Adobe® Photoshop® CS4'teki rötuş ve dönüştürme özellikleri, bir kompozisyonu geliştirmek, bozuklukları ya da pürüzleri gidermek, resim öğelerinde yaratıcı değişiklikler yapmak, öğe eklemek ya da çıkarmak, keskinleştirmek ya da bulanıklaştırmak veya birden çok görünümü bir panoramada birleştirmek gibi çeşitli işlemleri gerçekleştirmek için görüntülerinizde değişiklik yapmanızı sağlar. Ufuk Noktası özelliği görüntünün perspektifine göre rötuş ve boyama yapmanızı sağlar. Adobe® Photoshop® CS4 Extended sürümündeki Ufuk Noktası özelliği bir görüntüdeki öğeleri ölçmenizi ve 3B uygulamalarda kullanmak üzere bu ölçümleri geometrik bilgiler ve dokularla birlikte dışa aktarmanızı da sağlar.
- Düzeltme, kırpma, döndürme ve tuval
- Görüntüleri rötuşlama ve onarma
- Görüntü deformasyonunu ve pürüzlerini düzeltme
- Görüntü keskinliğini ve bulanıklığını ayarlama
- Nesneleri dönüştürme
- İçeriğe duyarlı ölçekleme
- Sıvılaştır filtresi
- Ufuk Noktası
- Panoramik görüntü oluşturma
RENK VE TON AYARLAMALARI
Renk ve ton ayarlamaları
Photoshop® CS4, renk ve ton düzeltmeleri ile ayarlamalarını gerçekleştirmek için çok çeşitli araçlar sağlar.
- Histogramları ve piksel değerlerini görüntüleme
- Renk ayarlamalarını anlama
- Görüntü rengini ve tonunu ayarlama
- Görüntüleri baskı hedefine yönlendirme
- Renkleri eşleştirme, değiştirme ve karıştırma
- Hızlı görüntü ayarlamaları yapma
- Görüntülere özel renk efektleri uygulama
RENK YÖNETİMİ
Renk yönetimi
Renk yönetimi sistemi aygıtlar arasındaki renk farklılıklarını giderir, böylece sisteminizin sonuçta üreteceği renklerden olabildiğince emin olursunuz. Rengi doğru olarak görebilme, dijital makineden yakalamadan son çıktıya kadar iş akışınız genelinde güvenilir renk kararları almanızı sağlar. Renk yönetimi aynı zamanda ISO, SWOP ve Japon Renk baskı üretimi standartlarını temel alan çıktılar oluşturmanızı da sağlar.
- Renk yönetimini anlama
- Renklerin tutarlılığını koruma
- İçe aktarılan görüntülerde renk yönetimi
- Çevrimiçi görüntüleme için belgelerde renk yönetimi
- Prova renkleri
- Yazdırırken belgelerde renk yönetimi
- Renk profilleriyle çalışma
- Renk ayarları
RENK
Renk
Renkler RGB veya CMYK gibi bir renk modeli kullanılarak birçok şekilde tanımlanabilir. Görüntünüzle çalışırken, renkleri renk modellerinden birini kullanarak belirtirsiniz. Photoshop uygulamasında, görüntünüz için uygun olan renge yaklaşımı ve nasıl kullanılacağını seçersiniz.
GÖRÜNTÜLERİ AÇMA VE İÇE AKTARMA
Görüntüleri açma ve içe aktarma
Adobe® Photoshop® CS4, birçok grafik dosyası türünü açabilir ve içe aktarabilir. Verimli çalışmak için temel görüntü kavramlarını ve görüntüleri nasıl alacağınızı, içe aktaracağınızı ve yeniden boyutlandıracağınızı anlamalısınız.
- Görüntü temelleri
- Görüntü boyutu ve çözünürlük
- Kameralardan ve tarayıcılardan görüntüleri alma
- Görüntüleri oluşturma, açma ve içe aktarma
- Dosyaları yerleştirme
- Yüksek dinamik aralık görüntüleri
ÇALIŞMA ALANI
Çalışma Alanı
Adobe® Photoshop® CS4 çalışma alanı, görüntü oluşturmaya ve düzenlemeye odaklanmanıza yardımcı olacak şekilde yerleştirilmiştir. Çalışma alanında görüntülerinizin öğelerini görmeniz, düzenlemeniz ve eklemeniz için menüler ve çeşitli araçlarla paneller yer alır.
Lightroom görüntü düzenleme ve birleştirme videoları için bkz. www.adobe.com/go/lrvid4001_ps_tr.
Çalışma alanıyla ilgili temel bilgiler
- Çalışma alanına genel bakış
- Pencereleri ve panelleri yönetme
- Çalışma alanlarını kaydetme ve değiştirme
- Araç ipuçlarını görüntüleme veya gizleme
- Adobe Bridge
KAYNAKLAR
Yazılımınızı kullanmaya başlamadan önce etkinleştirme ve kullanıcılara açık diğer kaynaklara genel bakışı okumak için birkaç dakikanızı ayırın. Öğretici videolara, eklentilere, şablonlara, kullanıcı topluluklarına, seminerlere, eğitimlere, RSS beslemelerine ve çok daha fazlasına erişebilirsiniz.
7 Nisan 2009 Salı
LİMANDAKİ SON YOLCU
Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum. Ulaşılmaz oldun hep, dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir yalnızlıktı payımıza düşen. Payıma düşen her seyi erteledim ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu. Su olsan, dokunduğumda bozulurdun. Bozulmayan bir "şey"din... Gidilecek bir yer olsan sonu olurdu, sonu olmayan bir "şey"din.
Uykuda görülecek bir rüya olsan uyanırdım, beni rüyamdan uyandırmayacak bir "şey"din... Seni gözlerinden, üç ırmağın birleştiği yerden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir. Düşün ki, bir dağdan aşağı iniyoruz ve dünyada iki kişilik türkü kalmış onu söylüyoruz. Öyle bir "şey"sin sen... Seni düşündükçe yoruluyorum desem, dünyanın en büyük yalanı olur. Yalanım yok. Bugünden yarına ne kalır bilmem amam sen kalırsın tıpkı yatağı değişmeyen ırmak gibi.
Bana hep kendimi hatırlatan bir "şey"sin sen. Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil yarın gibi bir "şey"sin sen. Gecenin en karanlık yerinde, küçücük bir ışık bile olsan yine de istiyorum seni. Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden. Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak...
Kim ne derse desin dönmeye niyetim yok. Bir kentin ortasında tek başına kalsam da çığlık çığlığa bagırarak söylerim seni sevdigimi. Bir tek benim sevgimle yaşasa da bu sevda seviyorum seni. Sensiz dallarımı yitirmiş bir ağaç gibi yapayalnız olurum, kalabalığın ortasında bile. Fırtınalı bir denizin en sakin limanı gibi bir "şey"sin sen.
O limandaki tek yolcu da ben...
SEVGİYE HASRET
Küçük kız ,annesiyle yürürken birden durdu. Yağmur damlacıklarıyla ıslanan gözlüğünü çıkartarak baktığı şey, babasıyla birlikte bisiklette giden bir başka kız çocuğuydu. Bisikletin arka tarafındaki minder üzerine oturan kız, düşmemek için babasına sıkı sıkı sarılmış ve soğuktan pembeleşen yanaklarını onun sırtına dayamıştı. Adamın ara sıra yana dönerek söylediği sözler küçük kızı kıkır kıkır güldürüyordu.
Kaldırımdaki kız,bisikletin arkasından bakarken,annesi durumu farkedip:
-Evdekiler yetmiyormuş gibi gözün hala bisikletlerde,diye çıkıştı.Ama eğer beğendiysen,baban onu da aldırır.
Küçük kız yumuşak bir sesle:
-Bisiklete değil kıza bakmıştım,dedi.Babası,o vaziyette bile kendisiyle sohbet ediyor da...
Annesi,küçük kızı hiç duymamış gibiydi.Onun kürklerle çevrili şapkasını düzeltirken:
-Arkadaşların,bu havada bile okula yürüyerek geliyor,dedi.Halbuki baban,işe giderken de olsa birkaç dakikasını ayırıp seni mercedes'iyle getiriyor.
Kızın gözü yine bisikletteydi.Kadın,alaycı bir ifadeyle:
-İstersen baban da seni bisikletle getirsin,diye devam etti.Ne de güzel yakışır,öyle değil mi?
Küçük kız,inci taneleri gibi süzülen gözyaşlarını annesinden saklamaya çalışırken:
-Çok isterdim,diye cevap verdi. Belki de böylelikle, babama sarılırdım.
6 Nisan 2009 Pazartesi
GİTME
eksik olan yarilarimizi tamamlayalim. Yeniden sekillendirelim bu sehrin arka sokaklarini iyiligini ve temizligini bulastiralim onlara. Sen den uzakta bu gece yüregim binlerce parçaya bölünüyor ve her bir parça milyon kere parçalaniyor gecenin karanliginda tam ortasinda. Ne olursa simdi olacak gerisi ötesi yok artik.
Saatler gece yarisini çoktan geçti birazdan sabah ezanlari haykiracak ulu çinarlar gibi yükselen minarelerden ve sensiz bir benin oldugu sehrin üstünde.
Gecenin tam ortasinda bir yürek haykiriyorsa susmali evren hiçbir ses bir yürekten daha anlamli ve derin konusamaz bu saatlerde.
Gitme kal bu sehirde ne olur, neler olacak bir bilsen gidisinle konusturtmazsin beni böyle uzun uzun.
Kavgalar olmayacak artik bu sehirde, insan onuru ayaklar altina düsmeyecek, açliktan ölmeyecek hiçbir çocuk, bombalar patlamayacak ansizin gün ortasinda artik, gitme kal güzellikler seninle varolacak bu sehirde.
Çitirtilarini dinle yitirilmekte olan bahar aksamlarinin. Bir kadinin çigligi yükselecek birazdan beyoglunun arka sokaklarindan, bir genç kizin umutlari bes paraya satilacak karanlik pis odalarda, bir erkek olabildigince rezillesecek gecenin yarisinda, bir ana çaresizlikten sokak lambalarinin aydinliklarinda mendil açacak, gitme kal bak neler olacak sensiz yasadigim bu sehirde.
Katlanabilirim saniyordum gidisine zaten yoktun ki yanimda ve elinde olsa kalacagini bildigim için izin vermistim istemeyerek ama pismanim,yanilmisim, geri dön sensiz yasanmiyor bu sehirde.
Simdi uzaklarda bensiz bir yerlerde baska gönüllerdesin ama ben hüküm sürmekteyim senin gönül sarayinda biliyorum.
Gece bütün verdigim sözlerden geri döndürecek kadar deli akmakta yüregime, reddediyorum sensiz bir hayati ve hesap soruyorum seni benden ayiran kaderimden. Bana birileri bir seyler söylemek zorunda gecenin gözü kara, damarlarimda deli bir kizin kani dolanmakta ve her türlü felakete müsaitim bu gece. En dipsiz kuyulardayim bu gece sensiz, en deli hayaller düslerimde, ve korkuyorum bu gece ilk defa sokaktaki serseriden gecedeki bilinmezden degil bu gece kendimden korkuyorum.
Erciyes geri istiyorum sevdigimi senden duyuyormusun. Istersen buzlu tepelerinde yatarim günler geceler boyu ama geri ver sevdigimi bana. Erir buzun kalmaz hükmün aglatma beni geri ver sevdigimi bana.
Dinle sevdicegim sen dinle beni. Yüreginin kapilarini arala biz seninle konusmadan anlasirdik sadece beni hisset bu gece.
Baska elleri tutmasin ellerin, baska gözlere dalmasin bal rengi gözlerin, ve daim olsun saltanatim yüreginde dinle beni yalnizca beni dinle, bu gece senin olan yüregim parçalaniyor yoklugunda duyuyormusun ..?
ÇİÇEK VE SU
Çiçek sabirlidir.
Bekler, bekler, bekler...
Artik öyle bir duruma gelir ki,
çiçek koku saçamaz olur artik etrafa.
Ve son kez suya "Seni seviyorum." der.
Su da "Sana söyledim ya, ben de seni seviyorum." der.
Ve gün gelir çiçek yataklara düser.
Hastalanmistir çiçek artik. Rengi solmus,
çehresi sararmistir çiçegin.
Yataklardadir artik çiçek,
suya der ki:
"Seni ben gerçekten seviyorum."
ve sorar doktora "Hastaligi nedir?" diye,
Doktor söyle bir bakar suya ve der ki
BİLGİSAYAR BAŞINDA
Aylar olmustu yazismaya baslayali, bir kez bile aksamamisti mailler. Ta ki bu haftaya kadar. Hafta basindan beri tek bir satir gelmemisti ondan. Tuhaf! Oysa kendisi yazacak bir sey bulamasa ki bu da ayda yilda bir olurdu! Forward edilmis mesajlar gonderirdi, guzel sozler, fikralar ya da ufacik bir e-kart.
Ucuncu gun dayanamamis, onu merak ettigini soyledigi bir mail gondermisti:
-Heeeeeey, oldun mu kaldin mi? Haber verseneeeeeeeeeeee! diye sakalasmisti ustelik.
Ses seda yoktu yine karsi tarafta, besini gun iyiden iyiye meraklanir olmustu hatta bir sapigin onun hesabina girip gelen mesajlari ondan once okuyup sildigini bile dusunmustu. Iyisi mi oturup butun gun bekleyecekti bilgisayar basinda, hem icinde de bir suphe kalmayacakti boylece.
Bugun sekizinci gun de bitmisti. Yine en ufak bir yazi bile gelmemisti. Unuttu beni diye gecirdi icinden.
- Tabii, ne bekliyordun ki! diye kizdi kendi kendine.
Alay etti bir sure bu cocukluguyla. Hic gormedi, sadece yazilariyla, siirleriyle tanidigi biriydi kasidaki ve hep oyle uzakta oyle bilinmez kalacakti. ne bekliyordu ki? Kendisi de bilmiyordu. Hayalinde bu yazilari yazan kisiyi bir turlu canlandiramiyordu. Ne zaman gozlerini kapasa sadece bir cift el goruyordu, klavyenin tuslarina dokunan guzel parmaklar... Bu elin kime ait oldugunu gormeye calisiyor didiniyor ama hayali bir anda dagilan sis gibi yok oluyordu.
Ertesi gun solugu yine bilgisayar basinda aldi. Bekledi, bekledi. Birkac arkadasindan gelen mailleri yanitladi hemencecik. Aslinda boyle beklemek fena da olmuyordu hani. Zaten tatildeydi yapacak baska bir isi yoktu, arkadaslarindan cogu eve donmustu kalanla ise onu cagirsa da o pek istemiyordu. Bu dusuncelere dalmisken yeni bir mesaj geldi/ Hayret adres pek yabanciydi ona. Biraz tereddut etttikten sonra yuregi korku icinde acti.
-"Merhaba ben Akin´in cok yakin arkadasiyim. Kendisini trafik kazasinda kaybettik, telefon defterinin arasinda sizin mail adresinizi bulduk ve haber vermeyi uygun gorduk. Basimiz sag olsun"
Diyor ve devam ediyordu ama mailin devami onu ilgilendirmiyordu artik. Okuyacagini okumustu zaten. Kacinci olum haberiydi bu, bu kacinci deger verdigi insandi yitirip giden? Bazen butun ugursuzlugun kendinde oldugunu dusunuyordu. Sonra sacma geliyordu dusundukleri, ama ne fark ederdi ki iste cok sevdigi, her gun yazdiklariyla onun gunune renk katan o kisi artik yoktu. Kou bir saka olamaz miydi? Ne yapacakti simdi? Bekledigi mail gelmis miydi? Ne yani kalkip gidecek ve bir daha gelemeyecek miydi? Bir daha o guzel mesajlari goremeyecek bir daha o elleri hayal edememenin uzuntusuyle dogruldu.
"Cebinden size henuz yollamadi, yollamak icin dogum gununuzu bekledigi bir siir bulduk. Tipki sahibine ulasmamis bir mektup gibi duruyordu oracikta. Asagida onun size icin yazdigi son siiri bulacaksiniz."
Var misin?
Biliyorum sasiracaksin,
Son sozler gibi gelecek kulagina,
Yooo yanilmiyorsun, son sozler bunlar
Bu uzaligi kaldirmak icin ortadan sadece bir ufacik bir histik
Sen bana ben sana iki satir laf iki misralik siirdik,
Bur gulucuktuk, bir soru isareti,
Anla artik! sozle var ama satirlar yetersiz,
Dusunceler var ama sayfalar yetersiz,
Anla artik, biliyorum bir sen var bir de ben,
Uzak uak yerlerde ayri ayri sehirlerde
Ama desem ki sana, biz demeye var misin?
Desem ki ne sen olsun ne de ben
Bir biz olalim
Var misin?
Akin Yildiz
Sasirmisti, istemezdi etraftakilerin gozu onunde aglasin. Hic adeti degildi ne de olsa. Oysa Akin hep:
-"Nasil hissediyorsan oyle ol baskalarini bos ver" derdi.
Iste her zamanki gibi yine dinlemisti onun sozunu. Demek o da ayni seyleri hissetmis, o da artik bu uzakligi kaldirmak istemisti. Dogum gunu gecmisti. Hem de yine bilgisayar basinda. Yeni bir yasa daha girmisti iste, yepyeni bir yas, yepyeni umutlar, acilar, mutluluklar. Her yas olgunlastirirmis bira daha insani, belki de en cok bu yasa girdiginde olgunlastigini anlayacakti yillar sonar arkasina donup baktiginda kim bilir.
Akin! Kahretsin, seni simdiden ozledim diyerek hickiriklara gomuldu.
Neden sonra eli yanita gitt. Akina´ a gec kalmis bir yanitti bu.
Sadece tek bir sozcuk yazdi:
VARIM!...
HİÇ
Hani ölmüs gibi, hani uzatsan da elini tutamayacagini bilmek gibi,
her an kapindan iceri gülümseyerek girecegini bekleyip ama aslinda hic gelemeyecegini de bilmen gibi. Ne zor sey degil mi ölmedigini bilmek , ama ölmüs gibi ulasilmaz olmasi artik o insanin sana, ne kadar katlanilmaz bir gercek degil mi
sen hala bu kadar sevgili iken? Özlemek, bu kadar özlemek,etini kemigini yakarcasina özlemek. Cok kötü degil mi?Bu kadar özleyip onu görememek, ona dokunamamak, onu isitememek , artik sonunun "Pi" hali degil mi? Biliyorsun degil mi? Ne kadar umutsuz bir arayistir o, kalabalik caddede gecen binlerce yüze bakmak belki bir kez daha görebilmek icin o yüzü, belki biraz önce gecti bu kaldirimdan diye düsünmek,
belki su an arkamda yürüyen insanlarin icinde bir yerde demek, belki su an üzerimdedir gözleri diye paranoyalar yasamak ne zordur degil mi?
Ne kadar eritir insani fark etmeden. Sende biliyorsun degil mi bunlari.?
Bir sinema koltugunda sende iki kisi gibi oturdun mu hic? Hic iki kisi gibi zevk aldin mi bir konserden yalniz basina. Güzel bir kafe kesfettiginde, güzel bir film seyrettiginde, güzel bir sarki dinlediginde güzellikleri oranynda eksik kaldıklarını hissettin mi paylasamadigin icin onunla. Bir barin kalabaliginda hic yarim vücudunla sallandin mi ortada? Hic iki kisilik beyninle yarim insan olabildin mi? Baktiginda aynana sadece yüzünün bir yarisini gördügün oldu mu hic? Sana hayatindaki en büyük yoksunlugu yasatandan nefret edemedigin zamanlar oldu mu hic? Gözünün icine baka baka kolunu bacagini kesen bir insanin yüzüne sevgi dolu bir gülümseme ile bakabildigin zamanlar oldu mu hic? Hayatta inanligin bütün degerlerini altüst eden birisine ask siirleri yazabildin mi? Onu icinde korumanin seni yok etmek oldugu zamanlara feda oldun mu hic? Icinde aglayan cocuga umut sarkilari söyleyemedi?in, özlemini, susuzluğunu, açlığını gideremedigin zamanlar oldu mu hic? Kanayan yarasini gördügün ama merhem olamadigin zamanlar. Gücünün, hani o tanrisal gücünün bir cocugun aglamasini susturamayacak kadar oldugunu gördügün zamanlar oldu mu hic?
Hiiiiiiic.... Hiic
5 Nisan 2009 Pazar
SUSUYORUM ARTIK
Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde, ne de bağıra çağıra söylediğim şarkıların sözleri. Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum...
Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok? Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden? Bilmiyorum!
Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça, üzerime gelen insanlardan kurtarmak için ruhumu, suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor yüreğime bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…
Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup kaybettiğim karanlıkta, şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım, gibi okumuşum, gibi söylemişim ve en önemlisi; gibi sevmişim...
Elbette hiçbir şey, ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş tükeniyorum...
Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor, elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor. Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…
Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek, denizi yakamozlarla süsleyecek sesin sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan. Örneğin, kimselerin bilmediği sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi kanatan özlemlerle yaşlanıp, sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan.
İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her şiir kanatıyor yaralarımı. İçimdeki çocuk ölüyor... Yalancı gülümseyişlerle beni ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum. Elimden kayıp gidenlerden korkmadığımı bilmiyor ki hiç biri…
SANA SENİ YAZIYORUM
Seni ve yüreğimde anlam bulan duyguları...Sana ait yüreğimin derinliklerinden kopup gelen artçı şokları anlatmak ve toprağı alnından öperken yağmur taneleri,tüm banliğimle sana yağmak istiyorum...
Bu gece dudaklarımdan dökülen her kelimede sen varsın ve yine sen varsın yarım kalan sevdamın eksik taraflarında.Bomboş ve sessiz kaldırımlarda yürürken seni haykırıyorum sensizliğin inadına! Bu sensizlik gecesinde sevdamın en ücra köşelerine seni yazıyorum.
Bu gece gene yağmur yağıyor.Yağmur yağıyor gönlümün sensizlikle yanan her yerine.Yağsın,yağsın ki saklasın sensizliğimde döktüğüm gözyaşlarımı!Ve yine saklasın sensiz geçen bomboş hayatı...
İşte seni haykırıyorum sensizliğe alışamamış yüreğime,işte seni yazıyorum!!!
Bu gece gene yağmur yağıyor.Senyoksun oysa biliyorum ve üşüyorum sensiz kaldığım saatlerde. Gözyaşlarımı efkarıma kattım bu gece. Sevdamı,umudumu ve seni kızgın bir sel gibi kalbime akıttım.
Bu gece yağmurla beraber gözyaşlarım yağıyor ve ismini yazıyor sensizliğin acısı ile kıvranan kaldırımlara.Süzülen her damlada sen vardın ve yine sen vardın gecenin en karanlık anında. o,doya doya bakamadığım gözlerin,gözlerimin içine bir kez daha değseydi ve tebessümünden bir gül açsaydı yanaklarında,yetmez miydi? Bir bakışın bir ömüre değmez miydi?
İsmini kazıdığım kaldırımlara sanki sen yağıyorsun yağmurla birlikte ve sevgin yağıyor yüreğime...Yalnız ve bomboş odamda sen varsın hala.Hala sensizliğim duruyor yanı başımda...
Bu gece gözyaşlarım yağıyor sensizliğimle birlikte kaldırımlara.Seni arıyorum,erimekteyim...Karanlık geceye inat ay gökyüzünde...
Ve gökyüzü yüreğimde.......
ADINI HASRET KOYDUM
Adını hasret koydum
Geleceğin yok senin
Gittiğin o yerlerden
Döneceğin yok senin
Toprak oldum yolunda
Neler çektim uğrunda
Pişman ettin sonuda
Bileceğin yok senin
Ümit olsun içime
Işık olsan geceme
Yağmur olsan bahçeme
Yağacağın yok senin.
Ağıt yaksam dilime
Roman yazsam halime
Ellerini elime
Vereceğin yok senin
Vazgeçtim artık senden
Söyle ne gelir elden
Ayrılığı gönülden
Sileceğin yok senin.
DELİKANLI
DELİKANLI
Daha 17 yaşında bir delikanlı.Şehrin birinde sakin bir yaşam sürerken bir gün o çıkar karşısına.İlk göz agrısı..Bir anda vurulur ona..Hemde ilkokulu beraber okudugu kız.Kızla çok iyi arkadaştırlar ama bir türlü söyleyemez delikanlı kıza aşkını ,çok utanır ve korkar.Çünki ya kötü bir cevap alırsa kızdan.İşte bundan korkar. Ama onu çok sever delikanlı.bu karşılıksız aşkın sonu ne olucak kimse bilmiyor , ve güzel bir gelişme olur , delikanlının abisi kızın teyzesiyle evlenir. Bu sayede biraz daha yaklaşırlar birbirlerine.
Ama tüm çabalara ragman delikanlı bir türlü söyleyemez aşkını kıza , ve kız bulundugu bir ilçeden başka bir ilçeye gider lise 3. sınıfı orada okumak ister kız. Orda onun güzel bir yılı geçer kızın.Çünkü kendine bir sevgili bulmuştur orda kız. Delikanlı bunu duyunca kahrolur , üstelik kız buldugu sevgilisiyle nişanlanma kararı almıştır.Delikanlı onun için her gün ağlar , gecenin bir vaktinde kalkıp evlerinin önüne gider orda hiç bişey yapmaksızın o evi seyreder , çünkü sevdiği kız o evde yaşıyor.
O'nun yaşadığı evi seyretmek bile delikanlıya huzur verir.Çünkü onu canından çok sevmektedir.Ama bir türlü iki kelimeyi (seni seviyorum)bir araya getirip söyleyemez.Kız nişanlanacağı erkekle çok mutludur.
Delikanlı onları mutlu gördükçe yıkılır ve yavaş yavaş sevdigi kızdan soğumaya başlar.Kız başka bir ilçede nişanlanacağı erkek de başka bir ilçede oldugu için erkek onu arabayla görmeye gelir hep..Yine o görmeye geleceği bir gün yolda çok feci bir kaza geçirir ve yaşamını yitirir erkek.Kız yıkılr ,delikanlı ise üzülsün mü sevinsin mi bilemez şaşırır kalır bu habere.Elinden sadece kızı teselli etmek gelir.Delikanlı ona seni seviyorum diyemese de kız bunun farkına varmıştır..
Yaşadıgı olaydan sonra kız içine kapanır , delikanlının elinden hiç bişey gelmez çünkü kız hiç kimseyle görüşmek istemez.Kızın aileside kızlarının bu üzüntüsüne dayanamaz ve başka bir şehre taşınma kararı alırlar.Delikanlı onların evinin taşınmasında da yardımcı olur onlara , ve gidecekleri an gelir.Herkez vedalaşırken delikanlının içine doğan bir cesaret kızı yalnız kalacakları bir yere çağırır ve söyledigi ilk kelime "seni çok seviyorum" olur..
Kızın cevabı "biliyorum ama hep senin demeni bekledim , en baştan biliyordum senin beni sevdiğini ama söyleyemedin "olur..Delikanlı bu cevaba yıkılır ,kafasını duvarlara vurur..Çaresiz bir şekilde kızı yolcu eder ama onu hiç unutmaz..
Aradan 3 yıl geçmiştir , kız eskiden yaşadıgı şehre gelir ailesiyle.ama o kız delikanlıyı çoktan unutmuştur , çünkü delikanlı sevgisini söyleyememenin cezasını çeker..Kız delikanlıyı unutmamıştır ama başka bir erkele nişanlanmış hatta evlenmek için gün bile belirlemişlerdir.Delikanlının içinde biraz umutları vardı artık hiç bir umudu kalmadı içinde...Çaresizdir delikanlı artık.Başka birini sevemeyecek başkasıyla yapacağı bir evlilik olmayacak , olursada ailesi istediği için olacak. Evleniceği kişiyi mutlu edecek , kendide evlendiği kişiyle mutlu görünücek ama hiç bir zaman içten bir mutluluk yaşamıycak delikanlı..
GÖRMESİNİ BİLEN GÖZLER
GÖRMESİNİ BİLEN GÖZLER
Küçük kız, kendini bildiği günden beri annesinden
büyük bir şefkat görmüş ve ondan duyduğu sözlerle,
pamuk prensesten daha güzel olduğuna inanmıştı.
Ona göre; nur yüzlü ve badem gözlüydü. Bir tanecik
yavrusuydu her zaman. Ama ilk okula başlayınca işler
değişti. Arkadaşları onun hiç de güzel olmadığını, hatta
çirkin bile sayıldığını söylemekteydi. Küçük kız, ilk
önceleri onlara inanmadı çünkü herkes birbirini
kıskanıyordu. Ama bir kaç yılda gerçeklerle yüzleşti.
Annesinin bir pamuğa benzettiği yüzü, çiçek bozuğu
bir cilde sahipti. "Badem" dediği gözleri ise şaşıydı.
Vücudu da bir serviyi andırmıyordu. Demek ki, annesi
onu aldatmış ve yıllar yılı çekinmeden yalan söylemişti.
Genç kızın anne sevgisi, kısa bir süre sonra nefrete
dönüştü. Evlenme çağına gelmiş olmasına rağmen yüzüne
bakan yoktu. Üstelik de gözleri, bütün tedavilere rağmen
düzelmiyordu. Genç kız, doktorların gizlice yaptığı
konuşmalardan kör olacağını anladığında çılgına döndü
ve kendisini hâlâ çocukluk yıllarındaki ifadelerle seven
annesinin bu yalanlarına dayanamayıp evi terk etmeye
karar verdi. Fakat annesi, uzak bir yerde iş bulduğunu
söyleyerek ondan önce davrandı ve kazandığı paraları
bir akrabasına gönderip, kızına bakmasını rica etti.
Genç kız bir süre sonra görmez oldu. Karanlık dünyasıyla
baş başaydı. Bu arada annesini hiç merak etmiyordu.
Yalancıydı annesi, ölse bile bir kayıp sayılmazdı.
Bir gün doktorlar, uygun bir çift göz bulduklarını
söyleyerek kızı ameliyat ettiler.
Ancak o, gözünü açtığında yine aynı yüzü görmekten
korkuyordu. Fakat kör olmak zordu. En azından kimseye
yük olmazdı. Genç kız, ameliyat sonunda aynaya baktığında,
müthiş bir çığlık attı. Karşısında bir dünya güzeli vardı.
Gerçekten de harika bir kızdı gördüğü. Yüzündeki
bozukluklar tamamen kaybolmuştu. Çok kemerli olan
burnu düzelmis, kepçe kulakları normale dönmüş ve
yaban otlarını andıran saçları, dalga dalga olmuştu.
Genç kız, yanındaki yaşlı doktora sevinçle sarılarak:
"Sanki yeniden dünyaya geldim!" dedi. "Yüzümde hiçbir
çirkinlik kalmamış, estetik ameliyatı siz mi yaptınız?"
Yaşlı doktor: "Böyle bir ameliyat yapmadık kızım!."
diye gülümsedi. Annenin bağışladığı gözleri
taktık. Sen, onun gözünden gördün kendini!."